Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayal Gücünün Sınırı

Resim
Hayal gücü insanın gözüyle görmediği, kulağıyla duymadığı bir şeyin hayalini de kurdurabilir mi? İnsan, gözüyle görsel olarak, kulağıyla işitsel olarak, teniyle dokunarak, burnuyla koklayarak evreni algılar. Evreni algıladıkça beynindeki nöronlar (sinir hücreleri) bu algılarla şekillenir (nöronlar birbirleriyle bağlantılar kurarlar). Beynimiz, hayal görürken veya kurarken, beynimize daha önce algılar vasıtasıyla işlenmiş bu verileri kullanır. Bu verilerle aslında gözün görmediği veya kulağın duymadığı (yani gerçek dünyada uyarıcı olmaksızın) görsel ve işitsel "sanal" algılar oluşturur. Bu oluşturulan sanal algılar sayesinde bir hayalde gözümüzün önünde görüntüler belirir, veya rüyalarımızda sesler işitiriz. İşte bu yüzdendir ki daha önce herhangi bir yolla beynin algılamadığı şeylerin hayali kurulamaz, rüyası görülemez.

Siyah Karanlık Mıdır, Yoksa Karanlık Mı Siyah?

Resim
Siyah bir renk midir? Kırmızı renk ile siyah renk arasında ne fark var? Karanlık kavramı ile siyah renk arasındaki fark nedir, sonuçta ikisi de göze aynı görünüyor? Öncelikle görünür bant diye tanımlanan ışık frekansı aralığından bahsedelim. Bu frekans aralığındaki ışıklar gözümüze renk olarak görünürler. Örneğin görünür bantta olan en düşük frekanstaki ışık mor, en yüksek frekans ise kırmızı olarak gözükür. Aralıkta kalan frekanslarda mor, yeşil, sarı vs. şeklinde gözükür. Eğer tüm bu frekansların hepsine birden sahip bir ışıktan bahsediyorsak, bu ışık beyaz olur. Şimdi, önümüze bir kırmızı telefon koyalım. Bulunduğumuz oda dışarıdaki ışıktan tamamen yalıtılmış ve odada beyaz renkli bir lamba yanıyor olsun. Lambadan ortaya çıkan görünür bantta tüm frekanslara sahip foton kırmızı telefona ulaşır ve telefon fotondaki kırmızıya denk gelen frekans dışındaki tüm frekansları adeta emerek yok eder, sadece kırmızı rengin frekansına sahip foton olarak bu fotonu yansıtır. Nih

Gerçek Bilge Kişiler

Resim
''Cahillerin huzurunda derin ve mühim meseleler açılırsa sukutu muhafaza et. Zira henüz hazmetmedigini iade etmekte büyük bir tehlike vardır. Bir gün bir kimse çıkar da senin hiçbir şey bilmedigini ileri sürerse ve sen bu iddia karşısında öfkelenmezsen o zaman filozof olmaya başladıgını anla. Zira Koyunlar ne kadar yem yemiş olduklarını çobanlarına gidip göstermezler, fakat yedikleri yemi iyice hazmettikten sonra süt ve yün yaparlar. Sen de cahillere güzelce vecizeler sayıp dökme iyice hazmetmişsen bunları hareketlerinle göster.'' Epiktetos - Sohbetler ve Düşünceler